Tarihçe
Kırıntı, Gümüşhane ilinin Şiran ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
Kırıntı halkı bölgenin yerli halkından değildir. Şiran yöresine 18. Yüzyılın başlarından itibaren gelip yerleşmeye başlamışlardır.
1569 yılına ait Osmanlı kayıtlarında Kırıntı ismine rastlanmaz.
Kırıntılılar gelmeden önce, bugünkü Kırıntı arazileri üzerinde çeşitli Rum, Ermeni, Türk ve Çerkez yerleşim birimleri vardı. En büyükleri Aydın Pınarındaki Midanış (Minado) köyü idi. Bir diğeri Tevekküs (?)dü köyü idi. Tandurlukta pazar kurulan bir köy ve Züydün kaçağında mezralar bulunmaktaydı. Bölgedeki Hırıstiyanların merkezi kilisesi olan Alatlı kilisesinin kalıntıları hala Sofugilin kalesinde görülebilir.
Hristiyanlar bölgeyi zamanla bölgeden giderken Çerkezler de Dumanoluk köyüne göç etmişlerdir. Onların boşalttıkları yerlere ise bugün ki Kırıntılıların ataları yerleşmiştir. (40-50 yıl Öncesine kadar Dumanoluklular Kırıntıya gelip atalarının mezarlarını ziyaret etmekteydiler).
Bölgeye gelen ilk Kırıntı’lıların kim oldukları ve bölgeye ne zaman geldikleri hakkında kesin bir bilgi yoktur. Ancak soyağaçları izlenerek kaba bir hesap yapıldığında Kırıntı’nın azami 300 yıllık bir geçmişe sahip olduğu söylenebilir. Elimizdeki tek belge Gavrazlılar’ın 1745 yılında Kürtün’den sürgüne gönderildiklerine dair Osmanlı belgesidir.
Kırıntı Köyünü oluşturan insanlar, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’in çeşitli bölgelerinden gelerek yöreye yerleşmişlerdir. Her boyun ayrı bir geliş öyküsü vardır. Bazıları mezhep çatışmalarından, bazıları adli vakalardan, kimisi de Osmanlı’nın o dönemdeki politikalarına ters düşerek sığınacak yer aramış ve saklanılması kolay olan Kırıntı dağlarına yerleşmişlerdir. Dönem celali isyanları ve büyük ‘’kaçkun’’ sonrasının, aşiretleri zorunlu iskan dönemidir. Gelenler birbirinden bağımsız olarak ve farklı zamanlarda gelmişlerdir. Şıhlılar Soğuk Pınara, Bal oğulları Harmancığa, Gavrazlılar Mahmudun Gözesine, Ayvazgiler Paltu Çukura ve Gahirgiller Yemlikaraya yerleşmişler. Ayni mezhepten olmanın avantajı ve korunma içgüdüsü ile birbirlerine yaklaşmışlar. Pirdelliler ve Sofugiller ise dağlara rağbet etmeyerek doğrudan bugünkü yerlerine yerleşmişler. Zamanla rumlar bölgeden çekilince dağlarda bağımsız yaşayan guruplar merkezileşme ihtiyacı da duyarak aşağıya inmişler ve Kırıntı Köyünü kurmuşlardır. Bu süreç içerisinde bazı aileler ikiye bölünmüş, bir kısmı Yeniköy’e yerleşmiştir. Yani Yeniköy direkt Kırıntı’dan ayrılma değildir. Aynı dönemlerde kurulmuş, insanlarının çoğu akraba olan iki farklı köydürler.
Bazı guruplar köye sonradan katılmıştır. Bunlar; Şefelliler, Abdallılar, Mercanlar ve Kelkitlilerdir.
Kırıntı’nın kuruluş ve gelişim süreci tüm 18. ve 19. yüzyıl boyunca devam etmiştir. Şimdi ki yaşlı kuşakların çocukluk dönemlerinde, oldukça yaşlı bir kadın olan, Kelkitliler’den Gara Melek Kırıntı’nın 7 hane olduğunu hatırladığını söylermiş. Bu, yaklaşık 160 yıl kadar önceye denk düşüyor.
20. yüzyıla kadar olan dönemlere ait fazla bilgimiz yok. Yazılı kültürün olmayışı olayların dökümante edilmesine engel olmuş. Ancak yakın tarihe ait olanlar hakkında bilgilerimiz var. Örneğin 1912 yılında Recebin İsmaili’nin öldürülmesi ve muhacirlik yıllarının anıları hala anlatılır.
KIRINTI’LILARIN KÖKENLERİ
Yukarıda değindiğimiz gibi Kırıntı Köyü 12 ayrı sülale ile bunların alt guruplarından oluşur. Bugün bunların çoğunun nereden ve niçin geldiğini, hatta soyağaçlarını biliyoruz. Şimdi kısaca her gurubu inceleyelim.
Şıhlılar
Şıhlılar Sarı Saltuk boyuna bağlı, Sarı Bal ocağındandır. Seyyid kökenli olup Horasandan gelmişlerdir. Ataları önce Soğuk Pınar’ın hemen yanındaki tepeye yerleşmiştir. Evlerinin yeri hala belirlidir ve duvar kalıntıları duruyor. Bu kadar yaşanılması zor, adeta kartal yuvasını andıran bir mekanı seçmelerine bakılırsa çok önemli bir şeyden kaçıyorlardı ve yaşam onlar için zordu.
Şıhlılar önce Yukarı Çiçekli Çayıra, sonrada Harmancık’ta Eski köye taşınmışlar. Kırıntı’ya geldiklerinde ise bugünkü yerlerine, yani Gucugeyn Derenin iki yanına yerleşmişler. İçlerinden bir hane Yeni Köye gitmiş.
Şıhlılar, Kırıntı’da aleviliğin dini önderleri olmuşlardır. Ataları Hasan Derviş’den başlayarak dedelik postu hep onlarda olmuştur.
Şıhlılar’ın diğer bir kolu Kars’tan gelmedir. Deli İbrahim, ve onun kardeşinin oğlu olan üsük (Hüseyin AKDAĞ) dedenin soyu üsükler de şıhlıların diğer önemli bir kolunu oluşturmaktadır.
Gavrazlılar
Gavrazlılar, Kürtün’ün Çerçür (Ekinciler) köyünden gelmedir. Tarihçi Faruk Sümer’e göre bu köy çok eski bir ÇEPNİ TÜRKMENLERİ köyüdür. Çerçür’ün içinde buluduğu Gavraz bölgesinde bir ayaklanma olur. Osmanlı yönetimi 1745 yılında yaklananları bölgeden sürer. Bayraktar ve Mahmut adlı iki kardeş kaçarak, önce Haşhaşın altına, sonra Kırıntı’ya gelirler. Mahmut, bugün kendi adı ile anılan Mahmudun Gözesi’ne yerleşir. Daha sonra köye inerek, aşağı mahallede, şimdi Kelkitlilerin oturduğu yere mekan kurarlar. Burada, Baloğulları ile geçinemezler. Kara Hasan isminde birini vururlar ve yukarı mahalleye, daha önce Bayraktar’ın yerleştiği bugünkü mekanlarına yerleşirler. İçlerinden Gara Memet, bugün Azizgillerin yaşadığı bölgeye yerleşmiş olup, onların atasıdır.
Gavrazlılar, geçmişte ağaç eşya yapmakta usta olduklarından, külekçiler diye de anılırlar.
Bal Oğulları (Baloğgiller)[değiştir | kaynağı değiştir]
Baloğgillerin nereden geldiğine dair net bir bilgi yok. Bunu kendileri de bilmediklerine göre, ilk kuşaklar geliş yerleri hakkında bilinçli olarak alt kuşaklara bilgi aktarmamış olabilir. Belki de, çok önemli bir olaydan kaçıyorlardı ve geliş yerlerini ve kökenlerini deşifre etmek istemediler.
Elimizde, Tunceli-Elazığ bölgesinden olabileceklerine dair ipuçları var. Bu bölgede Bal Aşiretleri yaşıyor.
Kırıntı’da ilk yerleşim yerleri Harmancık olup ev ve harman yerleri hala harabe halinde duruyor. Daha sonra köye inerek bugün oturdukları mekana yerleşmişler.
Cicimali ve Aziz Balın 1982 yılında düzenledikleri soy ağacına göre, baloğullarının Kırıntıya gelen ilk ataları Balı’dır.
Bal Oğullarından Ali Ağa’nın köyün kurulup gelişmesinde büyük katkıları olmuş. Esef Bal’ın uzun muhtarlık yıllarında köy sınırları belirlenmiş, cumhuriyetin ilk köy okullarından biri Kırıntı’ya açılmıştır.
Abdallılar
Abdallılar, Giresun’un Piraziz (Abdalan) ilçesinden gelmedir. Köken olarak abdal türkmenidirler. Önce Alucra’ya yerleşmişler. Abdal Hüseyin isminde bir oğulları Kırıntı’ya gelerek Gavrazlı’dan Bayraktar’ın yanına çoban olmuş. Bayraktar ona kızını vermiş, bir kulübe yapıp içine yerleştirmiş. Yani daha baştan Abdallılar ve Gavrazlılar akraba olmuş ve her zaman birbirlerine yakın olmuşlardır. Bugün ki Abdallıların hepsi Abdal Hüseyin’in 5 oğlundan türemedir.
Abdallı soy ağacına ait bir çalışmayı Habib Aydoğan yapmıştır. İpek Aydoğanın oğlu güzel sesli ve zeki kaslı Aytaç Aydoğan Abdallıların Başına Gelir…
Gahirgiller
Köken olarak Kara Peçe TÜRKMEN idirler. Bu yüzden kara soyadını almışlardır. Kırıntı’nın ilk yerleşiklerindendirler. Önce Yemli karaya yerleşmiş, daha sonra köye gelerek Harmantaşları’nın altına, bugünkü mekanlarına yeleşmişler.
Ataları Kara Bektaş ve Kara Güssün, Şıhlılar’dan Hasan Derviş’le bozuşmuşlar. Onun kargışına uğrayarak asla çoğalmayacaklarına inanmışlar. Gerçekten de son dönemlere kadar asla nüfusları artmamış. Çok eski Kırıntılı olmalarına rağmen hep tek hane kalmışlar. Aslında bu yarı mitolojik ve uzun bir hikâyedir.
Gahirgiller geleneksel olarak çalgıcıdırlar. Hemen hepsi zurnacı veya davulcudurlar.
Hepside gahır gibi yatarlar…
Kelkitliler
Kelkitliler iki farklı aileden türemiştir. Biri, Kelkit’in elbizim (Tütenli) Köyünden; diğeri Bayburt Pulur’dan gelmedir. Aslında birbirine pekte uzak olmayan iki yörede yaşayan bu iki aile muhtemelen tanış, belki de akraba idi. Yani Kırıntıya beraber gelmeleri tesadüf olmayabilir. Kırıntı’ya satıcı (esnaf : zanaatkar) olarak gelip, Ali Ağa’ nın kavağının dibine çadır atarlar. Ali Ağa onlara Gavrazlı’lardan boşalan orta mahalleye yerleşmeyi teklif eder. Amaç köyü şenlendirmek, belki de Gavrazlılar’ın muhtemel bir geri dönüşüne set çekmektir.
Pulur’dan gelenler Akkoyunlu boyundandır. Bu boy Akkoyunlu devletini kuran TÜRKMEN boyudur. Ünlü hükümdar Uzun Hasan bu boydan olup, kökeni Pulurludur. köyün en güzel ailesidir kelkit. Hasan gündoğan da kelkitlerin başıdır…
Hepsi gahır gibi yatıyordurlar….
Mercanlar
Mercanlar, Tunceli’nin Ovacık İlçesine bağlı Mercan köyündendir. Bu köy Mercan (Munzur) Dağları eteklerindedir. Zeynel Abidin ağa, Osmanlı yönetimi tarafından Mercan’dan Çoruma sürülür. Hayvancılık yapan ağa, çiftçilerle geçinemez ve Çorumdan doğuya doğru kaçarak, Könger’in altına gelip yerleşir. Bir müddet burada yaşadıktan sonra Kırıntı’ ya göçerler. Bir kardeşleri de Çalgan ‘a yerleşir.
Kırıntı’da,aşağı mahallede Harman Taşları’nın altında Gahirgiller ve Kelkitlilerle komşu olarak yaşarlar. Genellikle sakin yaratılışlı, mazbut insanlardır.
Şefelliler
Şefelli mahallesi aslında 4 ayrı soyun bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bunlar ; Şefelliler, Çırakgiller (Şahveli oğulları), Ustagiller ve Çakırgillerdir.
Şefelliler, Tunceli’nin Kaçgar köyünden olup; Derviş Cemal ocağına bağlıdırlar. Kırıntı’ya gelmek için oldukça uzun bir yol seçmişler. Önce Bayburt’un Harortu (Kıratlı) köyüne, sonra da Torul’un Galis köyüne göçmüşler. Bilahare Kırıntı’ ya gelen ataları Kahraman Ağa, son durak olarak burayı seçmiş. Daha sonra bir kol Yeni Köye yerleşmiş.
Şahveli oğulları, Şah İsmail’in müritlerinden Şah Veli soyundandır.
Ustagiller ordu kökenli olup, Kırıntı’ya demirci ustası olarak gelmişlerdir.
Pirdelliler
Pirdelliler, Erzincan’ın Çayırlı ilçesine bağlı Şebge (Yeşilyaka) köyünden gelmiş olup, Baba Mansur ocağına bağlıdırlar. Kan davası sonucu köylerini terk etmiş, Kırıntı’ya yerleşmişler. Bugünkü Kırıntı köyünün kuran Pirdellilerdir. Bu nedenle olsa gerek, köyün ortasında ve en elverişli mekanda onlar otururlar.
İsmail Aydının (Çil İsmailin) oluşturduğu soyacına göre ataları Pirdal ve karısı Sanem’dir.
Ayvaz giller
Ayvazgiller Kırıntı’daki Tunceli kökenli soylardan bir başkasıdır. Önce Paltu Çukura yerleşmişler. Sonra, şıhlıların teşviki ile Harmancığa taşınmış ve onlara komşu olmuşlar. Aşağı köye inildiğinde de beraberlikleri devam etmiş ve birbirlerine hep yakın olmuşlardır.
Sofu oğulları
Sofu oğulları, İran Horasan ‘dan gelme, Türkmen Seyit kökenli bir guruptur. Onlar da direkt olarak bugün oturdukları mekana yerleşmiş olup, ilk yerleşiklerdendirler. Ünlü derviş Pamukbaş bu ocaktandır.
Kırıntı Köyünden Sefa ÖZTÜRK’ün araştırması.
Kırıntı kültürü
TÜRKMEN kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır.
Kültür; bilgileri, inançları, sanatı, ahlakı, yasaları, gelenekleri ve bir toplumun üyesi olarak, insanın edindiği bütün öteki eğilim ve alışkanlıkları içeren, karmaşık bir bütündür. Bu kültür tarifine göre, kendi içinde bütünlüğü olan bağımsız bir Kırıntı kültüründen bahsedebiliriz.
Kırıntı kültürü, farklı kültürlerin Kırıntı coğrafyasında harmanlanıp, ortak bir senteze ulaşılmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu kültürü şekillendiren etmenlerin başında, Şamanizm ağırlıklı Orta Asya TÜRKMEN kültürü gelir. Türk kültürünün, İslam’ı mantık süzgecinden geçirerek Anadolu’da oluşturduğu, Alevi – Bektaşi kültürü, Kırıntı kültürünün ana unsurudur.
Kırıntı’ya gelen her yeni göç, geldiği yerin kültür öğelerini beraberinde taşımıştır. Taşınan her kültür, eski kültüre katkıda bulunmuş; ortak bir dil, din, folklor birlikteliği ortaya çıkmıştır. Uzun süre aynı coğrafyada birlikte yaşayan, ortak güzellikleri, sevinçleri, tasaları paylaşan, ortak espriler üreten Kırıntı insanı, Kırıntı kültürünü hep birlikte şekillendirdi.
Kırıntı Köyü halkı 1916 Osmanlı Rus Savaşı Göç ve Seferberlik döneminde yudun çeşitli yörelerine dağılmışlardır. Niksar, Suşehri, Canik (Fatsa, Ordu, Samsun) Çorum, Ezbider’ e gidilmiştir.
Geri dönüş 17 Ekim 1917’de yapılmıştır. Etkileşim neticesinde az da olsa bu yörelerin kültürel etkilerinide görmek olasıdır.
Geleneksel kültür öğelerimizden örnekler
(Toplu olarak icra edilen oyunlar, hicivler vb.;)
Düğünler, konak, sayı sayma, hicri yılbaşı, Hıdırellez Şenlikleri, cirit oynama, silah atma, atla gelin alma, erfana, tahu sayma, pıspıs, fincan oyunu, bulgur çekme, avare oyunları, gılik atma, himan oyunu, ara kesmece, imam-muhtar oyunu, çelik-çomak, yılbaşında kapı açtırma (uğurlu kişi), avuz yedirme, koç katımı, çocuk yürütme, hona gitme, tene gitme, sağdıç olma, duvak düğünü, gelinin eşarbını kaçırma, düğün evinden sini alma, kapılara nöbet vurup çentik atma, çedene değneği, haz değneği, yaylaya çıkma, Burgababa’ya gitme, gardif guyulama, tarla-bostan bekleme, darı dövme-soyma, zahire yıkama, değirmende un öğütme, tuluh yayma, mezarlık üstü, yemek, arife günü ve bayram karşılamaları, yağmur duasına çıkma, ay-güneş tutulması, anuğa gitme, Hıdırellezin tepesinde ateş yakma, köy bekçilerinin bağırışı, oruç tutma ve aşure yemeği, cem’ler, tarla biçme, bulgur çekme, hedik pişirme, düven sürme, harman yağlama, ırgata gitme, türküler-maniler, davul-zurna, kama-bıçak oyunu, İlik oyunu, Maya çeliği, Uzun eşek, Toptu hazırlama-Toptu alma (sayı sayma gecesinde yapılır). Aşık atma, Burgababa şenlikleri, belirli ağaçlara bez-çaput bağlama, belirli taşları kutsal sayıp ziyaret etme, yoğurt dökme, yüz sürme, yoğurt taşları, belirli ağaçları kutsal sayma, belirli dağları kutsal sayma.
Gurbete ve Ceniğe gitme (yazlık- kışlık olarak), Köyümüzde karasakız üretimi, türkü yakma.
Yılbaşında (Hicri Yılbaşı 13 Ocak) sabahın seherinde ilk olarak çeşmeye gitme, su alma ve o suyu süpürge yardımı ile eve serpme. Kırıntı Köyü’nden Sefa Öztürk’den alınma bilgiler.
KÖYÜMÜZDE YEMEK KÜLTÜRÜ ve YEMEKLERİMİZ
YEMEKLERİMİZ
ÇORBALAR
Bulgur Çorbası
Sütlü Çorba
Kesme Çorbası
Mercimek Çorbası
Pancar Çorbası
Kesme Katıklı Çorba
Unlama Çorbası
Alahana Çorbası
Un Kavurma Çorbası
Ovma Çorbası
YEMEKLERİMİZ
Tene Fasile (Fasülye)
Sarma
Kabuklu Börüce (Hırkalı)
Keşkek (Buğday Risotto)
Bulgur Pilavı
Yalancı Dolma
Pancar Dibliyesi
Gardif Yahnisi
Gardif Gızartması (Kızartma)
Gardif Gavurması
Gardif Mıhlası
Mercümek Haşılı
Düğ (Fırt) Haşılı
Semür Haşılı
Biber Gızartması
Bezene Gızartması
Yuha (Yufka) Kızartması
Ekmek Gavurması
Döğmeç
Bişi
Halbur Hurması
Tava Ketesi
Sac Ketesi
Sütlü Yumurta
Çükelik Sündürmesi
Kurutulmuş Et
Kavurma
Fırıç Suyu
Dövme Gavudu
Daru (Mısır) Gavudu
Un Helvası (Hor)
Sini
Yağlı Ekmek
Turşu Aşı (Turşu Kavurması)
Peşgüdan
Galecoş (Kalacoş)
Gah Suyu
Taşla Kırda Süt Pişirme(Çobanlar tarafından kırlarda yapılır)
Tavşan içi
Siron
Helle
KIRLARDAN TOPLANARAK YAPILAN BİTKİ YEMEKLERİ
Ak Pancar Kavurması: Kuruderenin saylarına çıkacaksın, ak pancarını toplayacaksın, doğrayıp haşlayacaksın, sıkıp sarımsaklı gine kavuracaksın, ayran veya turşuyla yiyeceksin.
Düdük Kavurması: Karadoruğun ardına gideceksin, düdüğü toplayacaksın, doğrayıp haşlayacaksın, sıkıp yumurtayla kavuracaksın, afiyetle yiyeceksin.
Gelin Parmağı Kavurması: Yazıya ineceksin, tarlalardan gelin parmağını toplayacaksın, doğrayıp haşlayacaksın, yumurtayla kavuracaksın, afiyetle yiyeceksin.
Gucuk Dene Çorbası: Davutyurdundan gucuk deneyi toplayacaksın, darı yarmasıyla çorba gibi pişirip afiyetle yiyeceksin.
Koyurman Kavurması: Bahar gelecek Uruşan Gilin çayırlarına ineceksin koyurmanı toplayacaksın, ince ince anuk gibi doğrayacaksın, yumurtalı gene kavurup afiyetle yiyeceksin.
Sırgan (Isırgan): Bahar gelecek kar kalkacak, bahçe duvarları ve dere kenarlarından sırganı elini yaka yaka toplayacaksın, yıkayıp haşlayacaksın, ezip içine sarımsak katarak ekmekle afiyetle yiyeceksin. (Kızlarımızın kulaklarına küpe deliği açarken sırganla dağlanarak delinirdi)
Madımak, Yemlik, Kertmeli : Bahar gelip kar kalkınca yazıya ineceksin, madımağı, yemliği, kertmeliği toplayacaksın, yıkayıp doğrayacaksın, bulgurla pişirip yağ yakıp afiyetle yiyeceksin.
Hoşveren Kavurması: Kırlardan hoşvereni toplayacaksın, bulgurla haşlayacaksın, anuklu yağla kavurup afiyetle yiyeceksin.
Evelik
Hoşveren
Tel Pancarı
BAHARATLAR[değiştir | kaynağı değiştir]
Anık
Yarpuz
YABANİ SEBZELER[değiştir | kaynağı değiştir]
Yemlik
İncilop
Mendek
Nevruz
Mendek
Dağ Kirazı
Ekşilik
Çiğdem
EKMEKLER
Sac ekmeği
Fetir (Ekşimemiş hamurdan yapılan sac ekmeği)
Somun ekmeği ( fırında pişirilir)
El ekmeği ( fırında pişirilir)
Paaç: Sütlü yumurtalı
Paaç: Tuzsuz (Değirmende yapılan)
Lalanga: Arpa unundan cıvık olarak olarak sacın üstüne kaşıkla dökülerek yapılır.
Darı ekmeği (Mısır ekmeği)
İÇECEKLERİMİZ[değiştir | kaynağı değiştir]
Gatıh (Ayran)
Ağartu
Çalhama
Fırıç Suyu
Turşu Suyu
Gah Suyu
Hoşaf
Kırıntı’dan dernek sayfası araştırması.
Coğrafya
Gümüşhane iline 113 km, Şiran ilçesine 13 km uzaklıktadır.
Kırıntı, Gümüşhane’nin Şiran ilçesine bağlı olup, Gavur dağı eteklerindedir. Doğuda Yeniköy, Yukarıkulaca; batıda Çalgan, Çakmanus, Haşhaş; güneyde Konaklı, Çeküz; kuzeyde Artebel köyleriyle komşudur.
KIRINTI KÖYÜ SINIRLARI[değiştir | kaynağı değiştir]
Tapu Sicil Müdürlüğünün 18.12.1946 tarihli idare heyeti kararı ile tespit olunan Kırıntı köyü sınırları şöyledir.
Doğusu: Bektaş Bostanı, Kızıl Tarla,
Batısı: Cankurtaran Kıranı, Evliya Ardıç, Kızlar Kalesi, Çeküz yaylası,
Kuzeyde: Sulak, Cılga yolu, İnce göze, Kırklar tepesi, Artabur başı, Gersut yolu, Kavaklı, Yerliburun,
Güneyde: Güssüm caddesi, Kaynarca
İklim[değiştir | kaynağı değiştir]
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.
Köyümüzün iklimi Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri iklimi arasında bir geçiş iklimi özelliği arzetmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçer. Yapılan rasatlara göre 92 yaz günü bulunmaktadır. Yaz günleri Mayıs ile Eylül ayları, kış günleri ise Kasım, Mart ayları arasında geçmektedir.
Köyümüzün iklimi, nemli ve ılık Doğu Karadeniz ve hem yüksek hem de kurak Doğu Anadolu iklim kuşağında bulunduğundan farklı bitki topluluklarının gelişmesine ortam hazırlamıştır. Kaynakça Kırıntı dernek sitesi
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 117
1997 236
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.
Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2009 – Ali Akdağ
2004 – Hüseyin Aydoğan
1999 – Ali Akdağ
1994 – Cemal Gündoğan
1989 – Hüseyin Kara
1984 –
KÖYÜN SAYIN GENÇLERİ HER GÜN ATEŞ YAKMASA ODUNLARMIZ ALINMASA DAHA GUZEL OLUR